MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, murisi ... 19/07/2007 tarihinde davalı bankadan 98 ay vadeli 30.000,00 TL'lik tüketici kredisi kullandığını,murisinin 30/06/2013 tarihinde vefat ettiğini, kullandığı kredi kapsamında 3'er yıllık süreler için hayat sigortası yapıldığını, ilk sigortanın 19.07.2007-19.07.2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere yapıldığını, ikinci sigortanın ise ilk sigorta süresi dolmadan 44 gün önce yenilendiğini ve 05.06.2010 - 05.06.2013 tarihlerini kapsadığını, eğer tam vaktinde yenilense murisin vefat tarihinde halen sigortalı olacağını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşme gereği bankanın bildirim yükümlüğü bulunduğunu, bankanın bu yükümlülüğe aykırı hareket ederek kusurlu davrandığını ileri sürerek vefat tarihinde murislerinin davalı banklaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile ödenmeyen taksitler toplamı olan 14.060,25 TL paranın davalı bankanın uhdesinde kalmasına, ödenegelen toplam 38.471,58 TL'nin miras paylarına göre davacılara/varislere ödenmesine, muris ... vefatı tarihinde kredi borcundan dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, murislerinin davalı bankadan kullandığı tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle bankanın sözleşme süresince sigorta yaptırma yükümlülüğü olduğunu, ancak bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kusurlu davrandığını iddia ederek murislerinin vefaat tarihi itibariyle davalı bankaya borçlu olmadığına ilişkin eldeki davayı açmıştır. Mahkemece de, bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacıların murisinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile birlikte ödenegelen 38.471,58 TL'nin de davalı bankadan alınarak davacı mirasçılara ödenmesine karar vermiştir.Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK.nun 26/1. maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Anılan yasal düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında, mahkemece davacının talebine uygun olarak yalnızca murislerinin ölüm tarihi itibariyle bankaya borçlu olup olmadığının ve borçlu değil ise hangi miktar yönünden borçlu olmadığına dair bir karar verilmesi gerekirken, talebi aşacak şekilde alacağa da hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 897,50 harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.