MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile 1.1.2008 tarihli sözleşme yapılarak pilot olarak çalışmaya başladığını, 2.3.2008 tarihinde line eğitimini tamamlayarak 5.3.2008 tarihinde görev uçuşuna başladığını ancak davalının görev çağrısı yapmayınca 11.7.2008 tarihinde ihtar çektiğini, bunun üzerine davalının 4.8.2008 tarihli fesih ihtarını gönderdiğini, fesih haksız olduğundan 2008 yılı nisan-ağustos aylarına kadar ücret alacağından 1.000 TL ile sözleşme sonuna kadar hak mahrumiyeti alacağı 1.000 TL. ve başka havayolu şirketi ile sözleşme yapma imkanını kaçırdığından uğradığı zarar 1.000 TL. olmak üzere toplam 3.000 TL.nin fesih tarihinden itibaren en yüksek faizi ile ödetilmesine, fazla haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, ücret yönünden davacının talebi ile bağlı kalınarak kabulü ile, 1000-TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, zarar alacağı ve hak mahrumiyeti alacakları yönüyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacının davalı şirkette 1.1.2008 tarihinden itibaren 1 yıl süreli sözleşme ile pilot olarak işe başladığı, 2008 yılı mayıs-haziran aylarında ücretsiz izin kullandığı, davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ihtarda, ücretsiz izne ayrılması ve uçuş ekip sayısının azaltılması nedeni ile 24.7.2008 tarihinden itibaren sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği dosyadaki bilgi ve belgelerle tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı aylık ücretinin 3.500 dolar olduğunu garanti bankası hesabına dolar ve ingiliz sterlini üzerinden maaşının yatırıldığını ileri sürmüş, davalı ise 1.250 euro olduğunu savunmuştur. Mahkemece, aylık ücretinin 1.250 euro karşılığı 2.792,91 TL. olduğu davacının 2008 yılı temmuz ve ağustos ayından da 4 günlük olmak üzere ücret alacağını talep edebileceği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak ücret hesabı yapılırken davalının kabul ettiği miktar üzerinden hesaplama yapılmış, davacının iddiası üzerinde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Öyle ki, davacının ileri sürdüğü şekilde garanti bankasına aylık ücret olarak dolar ve sterlin cinsinden ne miktar para yatırıldığı araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususta eksik inceleme yapılması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davacı, maddi tazminat kalemlerinden biri olarak, sözleşmenin feshi nedeniyle yoksun kaldığı kazancın da davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece, başkaca bir gerekçe oluşturulmadan şartları oluşmadığından bu kalem isteğin reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan BK.nun 325. maddesinde “ iş sahibi işi kabulde temerrüt ederse işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir. Şu kadar ki, işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer iş ile kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyi mahsup ettirmeye mecburdur.“ hükmü bulunmaktadır. Davacı, fesih tarihinden sözleşmenin sona erdiği süreye kadar yoksun kaldığı kazancı isteyebilir. Bununla birlikte sözleşmenin yerine getirilmesinden kurtulması, davacının tamamıyla başka bir iş yapmaması sonucunu vermemektedir. Çalışma gücü serbest kalan davacı yeni bir iş bulmak yoluna gidecek ve o işten sağlayacağı kazancı, davalıdan alacağı ücretten indirecektir. Burada davacının bu dönem içerisinde kazanacağı para göz önüne alınarak pilotluk hizmetini yapmaması nedeniyle tasarruf ettiği giderler de ücretten indirilecektir. Ayrıca davacının kazanmaktan kasten kaçındığı paralar da mahsup işlemine tabi tutulacak, böylece davacının zararın artmasına yol açacak davranışları önlenmiş olacaktır. Hal böyle olunca mahkemece, uzman bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle davacının aynı veya pek yakın koşullarda ne kadar süre içerisinde iş bulabileceği ve ne oranda kazanç sağlayabileceğinin tespiti ile davacının isteyebileceği yoksun kaldığı kazanç miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davacının yoksun kalınan kazanca ilişkin talebi hususunda da yazılı şekilde red kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.3-Kabule göre, davacı 12.7.2013 tarihli dilekçe ile harcını yatırarak ıslah talebinde bulunduğu halde , mahkemece ıslah edilmiş miktar gözetilmeksizin ücret alacağı yönünden talebinin kısmen kabul edilmesi de usul ve yasaya aykırı olup ayrıca bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen kararın diğer bentler gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda dökümü yazılı 122,41 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.