Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21236 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25627 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan Konut Kredisi kullandığını, kendisinden dosya masrafı vs. adı altında tahsil edilen 6.134,00 TL haksız kesintinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 3.802,50 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.Davacı tarafın temyizine gelince;2-Davacı eldeki dava ile, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi nedeni ile kendisinden farklı isimler altında haksız olarak tahsil edilen bedellerin iadesini talep etmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut 04.06.2013 tarihli davacının imzasını taşıyan belgeyle, davacıdan, 2.302,25 TL erken ödeme adı altında, yapılandırma bedeli alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar, bu bedelin taraflarca müzakere edildiği değerlendirilmişse de, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü düşünüldüğünde, 2.302,25 TL bedelin davacıya iadesi gerekir. O halde mahkemece, 04.06.2013 tarihli belgeye dayanılarak davacıdan kesilen 2.302,25 TL’nin davacıya iadesi gerekirken, yanlış değerlendirmeyle, aksi yönde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.