MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, davalı banka tarafından kendisinden haksız kesinti yapıldığını ileri sürerek, toplam 4.341,76 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi raporu ile davacıya iade edilmesi gereken bedel 262,50 TL olarak tespit edildiğinden, hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görev sınırında kalmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerekir. Dava, haksız kesinti olduğu iddiası ile 4.341,76TL alacağın tahsili isteğine ilişkin olup miktar itibariyle hakem heyeti görevine girmez. O halde, mahkemece tarafların delilleri değerlendirilerek sonucu hakkında bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, gününde oybirliğiyle karar verildi.