MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalılardan ... Otomotiv isimli şirketten 02/08/2010 tarihinde Hyundai marka araç aldığını, davacının almış olduğu aracın düzenli bakımlarını yaptırmasına rağmen titreme, motor aksamından ses gelmesi ve gösterge panelindeki bozukluklar nedeniyle 2011 yılından itibaren 8 defa servise götürdüğünü, aracın değiştirilmesi istemiyle davalı şirketlere başvuruda bulunduğunu ancak olumlu bir cevap alamadığını ileri sürerek ayıplı malın bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir. Yasada açıklandığı üzere tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı tarafından satın alınan aracın ruhsatında kullanım amacının hususi olarak yazıldığı, buna göre taraflar arasındaki satım sözleşmesinde davacının, taraf olarak 4077 sayılı yasada tanımı yapılan “tüketici” sıfatında olduğu, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın da söz konusu yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmakla, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu nedenle mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla davanın görülmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalıların sair itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent uyarınca davalıların diğer temyiz itirazlarınn incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ne, peşin alınan 577,00 TL harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ye iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.