Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21055 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12613 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, davalı ...'nun 1995 yılından itibaren mirasbırakanları ...'nun tüm muhasebe işlemlerini yürüttüğünü, bu kapsamda davalıya vergi dairesine ve .... yatırılmak üzere ödemeler yapıldığını, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ilgili kurumlara 17.500 TL kendilerince ödeme yapıldığını, ayrıca vergi dairesince 1.359 TL vergi cezası tahakkuk ettirildiğini, davalı ...'nin diğer davalının çalışanı olduğunu ileri sürerek, 18.859 TL nin müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki muhasebecilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece; davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 6115,89 TL alacağın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı ... yönünden zamanaşımı süresinin geçirildiği gerek??esi ile usulden, sebepsiz zenginleşme iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle de esastan davanın reddine karar verilmiştir. Bir başka anlatımla; davalı ... yönünden mahkemece hem esastan ve hem de usulden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, açılmış bir davada usulden red nedeni var ise esasa ilişkin bir inceleme yapılmadan öncelikle usulden karar verilmesi gerekli olup, ayrıca esas yönünden de değerlendirme yapılması olanaklı değildir. Bu itibarla eldeki davada mahkemece var ise öncelikle usulü nedenle davanın reddine karar verilmesi, esas hakkında herhangi bir inceleme yapılmaması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davalı ... hakkında usulden ve esastan red gerekçesi yazılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.