Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20958 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12132 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.K A R A RDavacı, davalı bankadan tüketici kredileri kullandığını, davalı banka tarafından komisyon, dosya masrafı ve benzeri adlar adı altında haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek toplam 3.504,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı yapılan kesintinin sözleşmeye ve yasal mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, eldeki davada davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle haksız yere alınan 3.504,00 TL masrafın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı, kredinin kullanımı sırasında yaptığı zorunlu ve belgelendirilmiş masrafları tüketiciden talep edebilir. Davacı da kendisinden haksız yere kesilen, herhangi bir belgeye dayanmayan, ancak daha sonra da banka tarafından iade edilmeyen masrafların iadesini isteyebilir. Davalı banka tarafından ibraz edilen sözleşme ve eklerine göre, davacının konut kredisi kullandığı, bu kredi nedeniyle 13.10.2014 tarihinde 789 TL, 481 TL, 484 TL'nin kredi tahsis referans koduyla kesinti yapıldığı görülmüştür. Davalı bu kesintilerin bir masraf kesintisi olmayıp kredi taksit ücret kesintileri olduğunu, ayrıca tahsis ücreti olarak 1.100,00 TL değil 950 TL alındığını savunmuştur. Dosya kapsamındaki belgelerden bankaca yapılan bu kesintilerin gerçekten masraf kesintisi mi yoksa kredi tahsilat ücreti mi olduğu anlaşılamamaktadır.Hal böyle olunca mahkemece, davalının bu savunması üzerinde durularak davacının kullandığı kredi nedeniyle alınan masrafların miktarı ile bunların zorunlu, makul ve belgeli olup olmadığı hususunda gerektiğinde uzman bilirkişi marifetiyle açıklamalı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 194,95 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.