MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kendisinden haksız yere 2.434,51 TL kesinti yapıldığını ileri sürerek, yapılan bu kesintinin iadesi için tüketici hakem heyetine başvurduğunu, 20.04.2014 tarihli kararla talebinin kabulüne karar verildiğini belirterek 2.434,51 TL nin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 2.434,51-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 68/1. maddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, Büyükşehir statüsünde bulunmayan il merkezlerindeki illerde, 3000,00 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, 3000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gidilmesi gerekecektir.Somut olayda davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden tahsil edilen 2.434,51-TL masrafa ilişkin talepte bulunmuş; mahkemece, davanın kabulü ile 2.434,51-TL’nin iadesine karar verilmiştir. Her ne kadar, davacı 20.04.2014 tarihli hakem heyeti kararının infaza elverişli olmadığından söz ederek eldeki davayı açmış ise de; uyuşmazlığın değerinin, Hakem Heyeti'nin görev sınırı içinde bulunması nedeni ile 20.04.2014 tarihli Sultangazi İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının delil mahiyetinde olmasına ve delil niteliğindeki kararların da iptalini istemekte davacının hukuki yararı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalı bankanın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 42,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.