Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20823 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18575 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, davalı banka tarafından dosya masrafı adı altında 3.450,00 TL haksız masraf kesintisi yapıldığını ileri sürerek haksız yere tahsil edilen masrafların kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile iadesini talep etmiş, 06.10.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 3.909, 31 TL’ye yükseltmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, 3.909,31 TL'nin 3.450 TL sine dava tarihinden, bakiye 459,31 TL sine ıslah tarihi olan 06.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki dava ile, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi nedeni ile kendisinden farklı isimler altında tahsil edilen bedellerin iadesini talep etmiştir. Dairemizin yerle??ik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı banka tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masraflarını tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna sigorta yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve sigorta nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, sigorta kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Sözleşme kapsamında tahsil edilen 142,88 TL ve 190,63 TL'lik sigorta primine ilişkin kaydın haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, davacıdan poliçe karşılığı tahsil edilen 142,88 TL ve 190, 63 TL’lik sigorta primine yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 67,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.