Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20814 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18332 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, faizlerin düşmesi üzerine kredinin yeniden yapılandırıldığını, davalı banka tarafından dosya masrafı ve yapılandırma adı altında 3.465,00 TL haksız masraf kesintisi yapıldığını ileri sürerek haksız yere tahsil edilen masrafların kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile iadesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.165,07 TL'nin 04.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, konut kredisi sözleşmesi sırasında davacı tüketiciden haksız olarak alınan 3.465 TL nin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı, ekspertiz incelemesi nedeniyle banka tarafından ekspertiz firmasına 180 TL ve 270 TL olmak üzere toplamda 450 TL ödeme yapıldığını ileri sürmüş ve buna ilişkin olarak ödeme belgesi ibraz etmiştir. Hal böyle olunca davalı Banka tarafından yaptırılan ekspertiz işlemine ilişkin olarak ödenen miktarın iadesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-Borçlar Kanunu'nun 117. maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Somut olayda davacının dava tarihinden önce davalıya yaptığı başvuruda açıkça iadesi istenen miktar belli olmadığından usulünce yapılmış bir temerrüd ihtarı bulunmadığından B.K.'nun 117. maddesi gereğince davalının temerrüde düştüğünden söz edilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, kabulüne karar verilen miktarın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 04.03.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 54,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.