Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20725 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22560 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, davalı banka tarafından masrafa adı altında haksız kesintiler yapıldığını beyanla 5.550,00 TL' nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın kabulüne karar verildiği halde davalıdan tahsiline karar verilen miktar ve faize ilişkin her hangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Karar bu hali ile infaz kabiliyeti taşımamaktadır, ayrıca bu eksiklik tavzihle de giderilemez. Mahkemece, bu şekilde eksik, açık olmayan şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.