Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20708 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14837 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını ve masraf adı altında haksız kesilen miktarların iadesi gerektiğinden bahisle toplam 5.355,04 TL'nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, birleşen dava ile de aynı gerekçeler ile bu sefer 5.556,04 TL'nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, toplam 10.911,08 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 1.026,82 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, asıl ve birleşen dava ile davalı banka tarafından yapılan kesintilerin davalıdan tahsilini istemiş, birleşen 2015/622 esas sayılı dosya İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin 15.01.2011 tarihli kararı ile mahkemenin 2015/561 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş ve asıl dava dosyası arasına alınmıştır. Mahkemece, asıl ve birleşen davalar için ayrım yapılmadan hüküm kurulmuştur. HMK.'nun 297/son maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile verilen karar HMK.'nun 297.maddesine uygun değildir. Mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı HMK.’nun 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 844,67 TL harcın istek halinde iadesine, 09/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.