Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20528 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17537 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle kendisinden haksız yere kesintiler yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.275,00 TL alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 649,42 TL artırarak 1.924,42 TL’ye çıkarmıştır.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 68/1. maddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde il tüketici hakem heyetleri 2.000,00 TL’nin altındaki ve 3.000,00 TL’nin üstündeki uyuşmazlıklara bakmayacaktır. Buralarda ikamet eden tüketicilerin, 2.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda ilçe THH’lere, 3.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gitmesi gerekecektir.Somut olayda davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden tahsil edilen 1.924,42-TL masrafa ilişkin talepte bulunmuş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, dava tarihi (28.5.2014) itibariyle 1.924,42 -TL miktarındaki uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici hakem heyetlerine ait olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı Yasa’nın 68. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.