Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20491 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21900 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı; davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle çeşitli adlar altında kendisinden kesintiler yapıldığını ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen miktarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3301,00 TL’ sinin yasal faizi ile tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda haksız kesinti miktarı olarak tespit edilen 2601 TL’nin mahkemeye başvurmak için gerekli sınırın altında olduğu kanaati ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre, 2015 yılı için "Değeri iki bin iki yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin üç yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu madde uyarınca değeri iki bin iki yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin üç yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda, davacı 09/10/2015 tarihinde açtığı davada 3301,00 TL’nin iadesini istemiş olup, Tüketici Sorunları hakem heyetine başvuru sınırı 3300,00 TL dir. Her ne kadar yargılamada alınan bilirkişi raporunda talebin altında bir miktar tespit edilmiş ise de, uyuşmazlığa konu miktar 3301 TL olup, davacının mahkemeye başvurmasında bir engel bulunmamaktadır. Hal böyle olunca işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın dava şartı yokluğundan reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.