MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı yüklenicilerin kat karşılığı inşaat sözleşmesine binaen yaptıkları taşınmazdan yüklenici payına düşen dava konusu bağımsız bölümü satın almak üzere 18/03/2010 tarihli protokol imzaladıklarını ancak belirlenen tarihte teslim gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması üzerine 20/10/2010 tarihli ek bir protokol daha düzenlediklerini ve bu protokolde 31/03/2011 tarihinde inşaatın teslim edilmemesi halinde yüklenicinin 50.000 TL tazminat ve her ay için 400 TL kira bedeli ödemeyi kabul ettiğini fakat dava tarihi itibari ile inşaatın halen başlamadığını ileri sürerek yazılı satım sözleşmelerinin feshi ile ıslah ile neticeten 55.000 TL tazminatın avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 18/03/2010 ve 20/10/2010 tarihli satım sözleşmelerinin geriye etkili olarak feshine, toplam 51400 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verimiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesi kapsamında yerine getirilemeyen ifa nedeni ile fesih ve cezai şart istemine ilişkindir. Davacı sözleşme kapsmında belirlenen tarihte teslimin gerçekleşmemesi nedeni ile taraflar arasında yapılan sözleşmelerin feshi ile birlikte kira tazminatı ve 50.000 TL tutarında cezai şart isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında imzalanan 20/10/2010 tarihli ek sözleşmenin 13. Maddesinde teslim tarihinde inşaatın teslim edilmemesi halinde her ay için 400 TL kira bedeli ödeneceği 14. maddesinde ise her daire için 50.000 TL tazminat ödeneceği düzenlenmiştir. Buna göre, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere cezai şart vaadedilmiş olup davacı ya sözleşmenin ifasını ya da cezai şartın ödenmesini isteyebilir. Aksi kararlaştırılmadığı müddetçe alacaklı hem asıl edimin iafsını hem de cezai şartın ödenmesini isteyemez.(Eren Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2001, s.1172) Somut olayda, sözleşmeden dönen davacı aynı sözleşmeye dayanarak verdiğini geri isteyemeyeceği gibi kira tazminatı da isteyemez. Ancak ifa yerine geçen cezai şartı talep edebilir. Öyleyse Mahkemece kira tazminatına yönelik talebin reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 877,80 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.