MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... Mot. Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıların ithalatçı ve satıcısı olduğu elektrikli bisikletleri satın aldığını, kendisinin araç kiralama işiyle iştigal ettiğini, kiralama amacıyla aldığı 10 adet bisikletin arızalı çıktığını ileri sürerek, sözleşmenin feshiyle ödediği bedelin faizi ile tahsilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, tüketici mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... Ltd. Şti tarafından temyiz edilmiştir.6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, ticari amaçla aldığı bisikletlere ilişkin sözleşmenin iptalini istemiş olup, tüketici sıfatını taşımamaktadır. Buna göre; somut uyuşmazlıkta davacı ile davalılar tüketici yasası kapsamında olmadıklarından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına ve dava da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığına göre davaya bakma hususunda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 02/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.