Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20253 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15380 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 13/01/2013 tarihinde 2591 ve 2605 nolu iki ayrı Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi yaptığını, 16/01/2013 tarihinde peşin ödeme protokolü ile 2591 nolu sözleşme için 8.250,00 TL ve 2605 nolu sözleşme için 7.500,00 TL ödeme olmak üzere toplam 15.750,00 TL ödeme yaptığını, 13/01/2013 tarihli 2591 ve 2605 nolu sözleşmelerin iptali ile ödemiş olduğu 15.750,00 TL'nin ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 13/01/2013 tarihli sözleşme no 2591 olan ve yine taraflar arasında düzenlenen sözleşme no 2605 sözleşme tarihi 13/01/2013 olan devre mülk satış satış vaadi sözleşmelerinin iptaline, 15.750,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 13.01.2013 tarihli devremülk satış sözleşmeleri imzalanmıştır. Söz konusu sözleşmeler incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davalı söz konusu tapunun davacıya verildiğini iddia etmektedir. Mahkemece, tapunun devredilip devredilmediği araştırılmaksızın davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur. Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından tapunun davacıya devredilip devredilmediği, devredilmişse devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karara verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının birinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 70,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.