Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20235 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15848 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, ... ili .... ilçesi 2. Bölge ... Köyü.... mevkii, ... parsel nolu taşınmazdaki... nolu dubleks konut niteliğindeki taşınmazın satışıyla ilgili davalı ...'a vekaletname verdiklerini, bu vekaletnameye istinaden davalının bu taşınmazı 20.09.2011 tarihinde .. .. isimli şahsa 150.000 TL bedelle sattığını, tapuda devir ve temlik işlemleri yapıldığını, alıcının satış bedelini ...'ın ... Bankası A.Ş. .... Şubesindeki hesabına 21.09.2011 tarihinde yatırdığını, bir çok kez taşınmaz bedelini istenmelerine rağmen davalı tarafından para verilmediğini belirterek 150.000 TL'nin 20.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davacılardan ... eşi olduğunu, söz konusu bedelle öncelikle davacılardan ... borçlarını ödediğini, bakiye kalan parayı da yine davacılardan... verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, Davacılar ..., ... ve ... yönünden açılan davanın KABULÜ ile; satış bedeli olan 149.000,00 TL'nin bu davacılara düşen (her bir davacı için 37.500,00 TL) toplam 112.500,00 TL'nin 20/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekili, 20.11.2014 tarihli dilekçesiyle; adli yardım talebi mahkemece karşılanmadığından harçtan muaf tutulması ve kararın temyiz edilmesi için bu konuda karar verilmesi için dilekçe vermiş; mahkemece 24.11.2014 tarihli ek kararla talep Yargıtay’a yapılacağından reddedilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334/3 maddesinde kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin Yargıtay’a yapılacağı hükmü mevcuttur. Ancak davalı vekilinin dava esnasında sunduğu cevap dilekçesiyle adli yardım talebinin olduğunu beyan etmiş olmasına rağmen mahkemece davalı vekilinin adli yardım talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Oysaki davalı vekili mahkemeden adli yardım talebinde bulunmuştur. Mahkemenin bu talep konusunda öncelikle bir karar vermesi gerekir. Bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.