Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20198 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14594 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıların murisinin trafik kazası sonucu uğradıkları mağduriyetlerinin giderilmesi için aldığı vekaletle davalarını avukat olarak takip ettiğini ancak ücret sözleşmesi ile kararlaştırılan vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 5.000 TL'nin ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Ancak bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davalılar trafik kazasından kaynaklanan alacakların tahsili için davacı avukata vekalet vermiş olup, davalılar bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduklarından, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle, görevsizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.