MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının kendisini avukat sıfatıyla vekil tayin ettiğini, davacının vekaletname ilişkisi kapsamında işe iade davasında davalıyı vekil olarak temsil ettiğini, davalının davacının bilgisi dışında işvereni ile anlaşarak tüm işçilik alacaklarını tahsil ettiğini, davacının vekalet ücretini ise ödemediğini ileri sürerek, vekalet ücreti alacakları, kendisi tarafından yapılan dava açılış masrafları ve ihtarname masraflarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması gerekir. Somut olayda, davalının işçi statüsü ile diğer dava dışı üçüncü kişiye karşı açtığı işe iade davası kapsamında davacıya vekâlet verilmiş, uyuşmazlık da bu vekâlet ilişkisinden kaynaklanmıştır. Davalının iş mahkemesindeki işe iade davasında, tüketici olarak değerlendirilemeyeceğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü de mümkün değildir. Uyuşmazlık 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya genel mahkeme görevlidir. Tüketici mahkemesi talep hakkında karar veremez. O halde Mahkemece, yargılamaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.