Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19946 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18654 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı idare ile aralarında imzalanan sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 2500 TL'nin en son kesintinin yapıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 8.1.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 196.457,81 TL.ne yükseltmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı eldeki davada kesintilerin iadesi talebinde bulunmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının istihkaklarından diğer aylar yanında 2010 yılı aralık ayında da 7534,51 TL. kesinti yapıldığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı idare ise 2010 yılı aralık ayında davacının istihkakından herhangi bir kesinti yapılmadığını iddia ederek rapora itirazda balunmuştur. Dosyanın incelenmesinde de 2010 aralık ayına ait kesintiyi gösterir belgeye rastlanmamıştır. Mahkemece ise davalının bu itirazı üzerinde durmaksızın ve başkaca bir inceleme yapılmaksızın bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Oysaki eksik inceleme ile hüküm kurulması olanaklı değildir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davacının istihkaklarından 2010 yılı aralık ayında kesinti yapıldığını gösterir SGK tahukkuk fişi, hakediş belgesi, ödeme belgesi ve faturanın taraflardan istenmesi ve gerekirse kayıtlar üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak bilirkişiden ek ropar alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis etmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 3-Davacı, hak edişlerinden haksız kesinti yapıldığını belirterek haksız yere kesinti yapılan 196.457,81 TL.nin en son kesinti tarihinden itibaren avans faiziyle tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile, 196.457,81 TL.nin kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Borçlar Kanunun 101/1 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117) maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.Dava konusu olayda davacı,kendi hak edişlerinden kesilen dava konusu miktarların ödenmesi için dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir.Bu itibarla hüküm altına alınan miktarın 2500 TL.ne dava tarihinden bakiyesine ıslah tarihinden faiz uygulanması zorunludur. Mahkemece, davadan önce davalının temerrüde düşmediği gözetilerek hüküm altına alınan miktarın 2500 TL.ne dava, bakiyesine ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 15/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.