Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacı banka, davalılardan A……. ile 7.9.2000 tarihinde düzenledikleri bireysel kredi sözleşmesini diğer davalı D……..'un müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, kullanılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle 9.5.2001 tarihinde hesabı kat ederek başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itirazda bulunduklarını ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kedi sözleşmesinin okumalarına fırsat verilmeden imzalatıldığını, sözleşmenin imzalanması sırasında faiz vs gibi kısımlarının boş olarak bırakıldığını, davacı bankanın iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren 1.795.454.663 TL asıl alacak üzerinden 14.6.2003 tarihine kadar sözleşmeye göre %250, 14.6.2003 tarihinden itibaren 4822 S.Y.'nın 10/f maddesi gereğince %58.5 oranında temerrüt faizi ve faizin %5'i bsmv uygulanmasına, asıl alacak üzerinden %40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı banka ile davalı borçlu Ahmet arasında düzenlenen 7.9.2000 tarihli bireysel kredi sözleşmesi ile borçlunun 3.165.000.000 TL limitli aylık 3.75 faizli, tüketici kredisi kullandığı anlaşılmaktadır. Davalı yan sözleşmenin imzalanması sırasında faiz oranı vs kısımların boş olarak imzalandığını savunmuştur. Dosya içersinde bulunan sözleşme aslı incelendiğinde sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen temerrüt faiz oranının %250 olacağı el yazısı ile yazılı ise de icra dosyası içinde bulunan sözleşme fotokopisinde 13. maddesindeki faiz oranı kısmının boş, doldurulmamış olduğu gözlenmektedir. Hal böyle olunca sözleşmenin imzalanması sırasında temerrüt faiz oranının yazılı olmadığı, davacı bankaca icra takibine itiraz edilmesinden sonra dava aşamasında doldurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı, sonradan sözleşmeye eklenen faiz oranından sorumlu olamayacağına göre mahkemece, davalı yanca uygulanabilirliği kabul edilen, krediler müdürlüğünce yayınlanan genelge gereğince takip tarihinden 14.6.2003 tarihine kadar ki dönem için %115 faiz oranının uygulanmasına karar vermek gerekirken, açıklanan hususun göz ardı edilerek %250 faiz uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 15.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.