Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1973 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27493 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile 8.4.2011 tarihli sözleşme imzalayarak davalıdan taşınmaz satın aldığını, tapu devrinin yapıldığını, sözleşme gereğince davalının en geç 30.4.2011 tarihine kadar kiracıyı tahliye ederek taşınmazı boş ve borçsuz olarak teslim etmeyi,aksi halde her ay için 3.000TL ödemeyi taahhüt ettiğini, tahliyenin gerçekleşmediğini, sözleşme uyarınca hak ettiği alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek,davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, resmi şekilde yapılmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacının yeni malik olarak kiracıdan kira bedellerini tahsil ettiğini, kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin geçerli olduğu, davalının sözleşme gereğince taşınmazı boş olarak teslim etme edimini yerine getirmediği, bu nedenle gecikilen her ay için sözleşme uyarınca davacıya 3.000TL ödemesi gerektiği, bu kapsamda davacının 6.800TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin 2012/27493 2013/1973takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, sözleşmeye dayalı cezai şart alacağına ilişkindir. Mahkemece 6.800TL asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 161/son maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tesbit edilmelidir.Öte yandan davalı,davacının yeni malik sıfatıyla kiracıdan kira bedellerini tahsil ettiğini savunduğu halde bu savunma üzerinde durulmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, kararın ikinci bent gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.