Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1942 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 32878 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı asıl davada, taraflar arasında 21. Ana İkmal Merkezi Komutanlığının ihtiyacı olan 1.000.000 adet tavuk konservesi alımına ilişkin olarak 15/08/2012 tarihli sözleşme yapıldığını, ihtara rağmen sözleşmede kararlaştırılan nitelikte malın teslim edilmediğini, bu nedenle sözleşme feshedilerek davalı tarafından verilen kesin teminatının hazineye irad kaydedildiğini, yine sözleşme ğereği malın teslim alınması nedeniyle kararlaştırılan ceza ve depo ücretinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.500,00 TL ceza ile mahcuz malın depoda muhafaza ücreti olarak ödenmesi gereken 25.300,00 TL olmak üzere toplam 27.800,00 TL ceza ve depolama ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davanın ise reddini dilemiştir. Davalı asıl davada, davanın reddini dilemiş, birleşen davada ise karından fedakarlık ederek sözleşme şartlarını yerine getirdiğini, buna rağmen malın teslim alınmadığını , kaldı ki sözleşmedeki uzunluk şartının hangi kenara ilşkn olduğunun belirsiz olduğu, bu hali ile şartı yerine getirmenin mümkün olmadığını ve feshin haksız olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ürünlerin tamamının bedelinden şimdilik 10.000,00 TL, davacı tarafça haksız olarak irad kaydedilen teminat tutarı 138.000,00 TL ve şirketlerinin bir yıl süre ile ihaleden men edilmesi nedeniyle uğradıkları zarardan şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere toplam 158.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile 100.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Eldeki asıl ve birleşen dava ayıplı ifadadan kaynaklanan zarar tazminine ilişkindir.Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ise de; birleşen dosyanın davacısı davayı açarken 158.000 TL üzerinden istemde bulunmuş, ancak harcı 100.000 TL üzerinden yatırmış, bu eksikliğin mahkemece fark edilmesiyle eksik kalan harcı 04.03.2014 tarihinde tamamlamıştır. Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK.nun 26/1. maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Anılan yasal düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında, mahkemece davacının talebine uygun olarak 158.000 TL yönünden bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken bu talebi hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadan 100.000 TL alacağa hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.