Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19301 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20827 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 11.12.2013 tarihli postada yer alan dava dilekçesinde kullanılmak üzere kredi masraflarına ilişkin belgelerin davalı tarafça verilmediğini, bu hususun Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin görevini belirlemekte önemli olduğunu belirterek bu konudaki muarazanın giderilmesini istemiştir. 21.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah edip belirsiz alacak davası açtığını belirterek dosya masrafı vs. ad altında yapılan kesintilerden şimdilik 30 TL nin iadesini istemiştir. 19.06.2014 tarihinde davasını ıslah ederek 99,01 TL olarak talebini yükseltmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, açılan davanın kabulüne, davacı tarafından davalı bankadan kullanılan krediye ilişkin ilgili bilgi ve belgeler davalı banka tarafından dosyaya ibraz edildiği anlaşıldığından taraflar arasındaki muarazanın giderilmiş olduğu nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği ve davalı bankanın gönderdiği müzekkere yanıtından da anlaşıldığı üzere Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin emsal kararları ve 4077 Sayılı TKHK madde 3/1 ile 4872 Sayılı Kanun değişik 6. Maddeleri uyarınca davalı banka tarafından dosya masrafı adı altında kesilen (99,01 TL istihbarat ücreti) toplam 99,01 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı açılan davayla önce muarazanın giderilmesini istemiş, ancak daha sonra 21.05.2014 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek önce 30 TL ve daha sonra ıslahla artırdığı 99,01 TL olarak davalı bankaca yapılan haksız kesintilerin iadesini istemiştir. 4077 sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince; değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, bu kararların ise İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artacağı belirtilmiştir.4077 sayılı Yasanın 22. maddesinde belirlenen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihi itibariyle 1.191,52 TL olarak belirlenmiş olup, davaya konu olan bedelin 30 TL olduğu ve daha sonra ıslahla artılarak 99,01 TL olduğu ve bu bedelin Tüketici Hakem Heyetinin görevinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.