Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19179 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 36412 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı avukata 17.08.2010 tarihinde vekalet verdiğini, elden 3500,00 TL tanık huzurunda ödeme yaptığını, davalının kendisini dolandırdığını, savcılık işlemlerinin takibinin Baro tarifesine göre 440,00 TL olduğunu, kendisinden 3025,00 TL fazladan para tahsil ettiğini, davalının kendisine borçlu olmasına rağmen aleyhinde vekalet ücreti alacağı için icra takibi başlattığını, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile vekalet ücretinin 3500,00 TL olacağı konusunda şifai anlaştıklarını, davacının 3500,00 TL ödeme yaptığı iddiasının doğru olmadığını, ödeme iddiasını yazılı delilerle ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 16.icra Müdürlüğünün 2011/13676 esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan vekalet ücretinin 2010 tarihi itibariyle yasal avukatlık ücreti olan 300,00 TL üzerinden davalının alacağının olduğu, ancak takip tarihine kadar işleyen yasal faizi ile birlikte mahsubu ile bunun üzerinde ödenen miktarın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, davalı avukata savcılık işlerini takip için vekaletname verdiğini, 3500,00 TL ödeme yaptığı halde, baro tarifesinin üzerinde para alındığını, davalının vekalet ücreti alacağı için başlattığı icra takibinin bu nedenle haksız olduğu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı, davacı ile sözlü vekalet sözleşmesi yaptıklarını, vekalet ücretinin 3500,00 TL olarak belirlendiğini, davacının ödeme yapmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Davacı, dava dilekçesinde, davalı avukata vekalet ücreti olarak 3500,00 TL ödediğini belirtmiş olması karşısında, davalı ile aralarında sözlü vekalet aktinin varlığını kabul etmiştir. Davanın niteliği ve miktarı dikkate alındığında davacının ödeme iddiasının yasal delillerle ispatlaması gerekir. Ne var ki, davacının dosyaya sunduğu deliller ile bu iddiasını ispat edemediği görülmektedir. Ancak davacının dava dilekçesinde “diğer deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece ödeme iddiası yönünden davacıya yemin delili hatırlatılarak hâsıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,25 TL harcın istek halinde iadesine, 10/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.