Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1914 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15397 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, ... Tıp Merkezi adı ile faaliyet gösterdiklerini ve davalı Kurum ile imzalanan sözleşme kapsamında davalı sigortalılarına sağlık hizmeti sunulduğunu, davalı Kurum tarafından gönderilen 24.04.2012 tarihli yazı ile Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan cerrahi müdahale birimlerinde uygulanacak cerrahi müdahale listesine göre Tıp Merkezlerinde Laporoskopik Kolesistektomi (safra kesesi) ameliyatı izni olmamasına rağmen göbek fıtığı ve kasık fıtığı ameliyatlarının gerçekleştirildiği, ayrıca ilgili ameliyatlar gerçekleştirilmemesine rağmen gerçekleştirilmiş gibi Kurum'a fatura edildiği iddiası ile işlemlerin toplam değeri ve faizi olmak üzere 16.400,5 TL'nin ödenmesinin talep edildiğini, icra baskısı altında kalmamak için ödemeyi yaptıklarını, ancak tebliğ edilen hasta isimlerine ilişkin kayıtların incelenmesi sonucu o dönemde yürürlükte olan Genelge kapsamında izni verilen kasık ve göbek fıtığı ameliyatlarının yapıldığını, ancak safra kesesi ameliyatı yapılmadığının tespit edildiğini, dava konusu edilen 14 işlemden 12 tanesinin tamamen usule uygun olduğunu, 2 tanesinde ise genelge kapsamında yapılan ameliyatların fatura edilip, safra kesesi ameliyatının fatura edilmediğini ileri sürerek davalı Kurum tarafından haksız iktisap edilen 16.838,10 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, 16.838,10 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı eldeki dava ile davalı Kurum tarafından Merkezlerinde Laporoskopik Kolesistektomi (safra kesesi) ameliyatı izni olmamasına rağmen bu ameliyatın yapıldığı, umbilikal herni ve ingünial herni onarımı gerçekleştirilmemesine rağmen gerçekleştirilmiş gibi Kurum'a fatura edildiği gerekçesi ile talep edilen ve icra takibine uğramamak için ödemiş olduğu 16.838,10 TL'nin davalıdan faizi ile tahsilini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi heyet raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen 24/04/2012 tarihli yazıda; Sağlık Bakanlığı ... Listesinde, Tıp Merkezlerinde ... ameliyatı izni olmamasına rağmen, ... ... ve ... ... onarımı gerçekleştirilmemesine rağmen gerçekleştirilmiş gibi fatura edilen ..., ... ve ... isimli kişiler için ödenen tutarın faizi ile tahsilinin istenildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hastalara ... ... ve ... ... ameliyatı yapıldığı, ... ... ameliyatı işleminin olmadığı, sigortalıların ameliyat yapılmadan davalı Kuruma haksız fatura edilmesi hususunun sübuta ermediği yönünde görüş bildirilmiştir. Ne var ki; dava dilekçesinde 02/03/2009 tarihinde ... isimli hastaya, 20/02/2009 tarihinde ... isimli hastaya ... ... ameliyatı yapıldığı belirtilmiş olmakla, bu ameliyatların yapıldığı davacının kabulündedir. Davacı, Sağlık Bakanlığınca izin verilen işlemler için başlanan operasyonda doktorun hasta menfaatini gözeterek ... ... ameliyatını da yaptığını, ancak Kuruma yalnız izin dahilinde olan işlemlerin fatura edildiğini, ... ... ameliyatının fatura edilmediğini bildirmiştir. Davacının bu kabulü ve adı geçen hastalardan ...'in yürütülen idari soruşturma kapsamında yapılan fiziksel muayenesinde umbilikal herni ve ingünial herni kesi izi gözlemlenmediğine ilişkin tespit ile ... Numune Eğitim ve Araştırma hastanesi tarafından düzenlenen uzman raporuna göre ... ... operasyonu geçirdiği kanaatine varıldığının bildirildiği gözetildiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece, gerek görüldüğü taktirde adı geçen hastaların beyanları alınmak ve muayeneleri de sağlanmak suretiyle yeni bir bilirkişi heyetinden taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak özellikle davacının ... ... ameliyatı yapıldığı halde fatura edilmediği iddiası karşısında gerçekten fatura edilip edilmediğinin araştırılması, fatura edilmediğinin tespit edilmesi halinde salt fatura edilmemiş olmasının davacıyı, izin verilmeyen bir işlemi yapmış olması dolayısıyla sorumluluktan kurtarıp kurtarmayacağının değerlendirilmesi, adı geçen hastalara gerçekten umbilikal herni ve ingünial herni ameliyatı yapılıp yapıldığının da araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.