Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19087 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20678 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVACI-K.DAVALI : ... vekili avukat ...DAVALI-K.DAVACI : ... vekili avukat ...Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının muhasebeciliğini yaptığı dönemde Kuruma fatura etmesi gereken reçetelerde hata yapması sebebiyle yeniden beyanname vermek zorunda kaldığını ve kurumdan alacağını geç tahsil etmesi sebebiyle kendisinin de ecza deposuna geç ödeme yapmak suretiyle faiz ödemek zorunda kaldığını, ayrıca geç ödemeden kaynaklı kredi kullanmak durumunda kaldığını ileri sürerek 11.000,00 TL maddi tazminat ile ekranının karartılması ve iş çevresinde uğramış olduğu sıkıntılara karşılık 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilerken karşı davacı olarak 2009 yılından kendisine ödenmeyen 1.000,00 TL muhasebecilik ücretinin davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacı-karşı davalının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü, manevi tazminat talebinin reddi ile; davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı- karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı- karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. (BK. 386-390) Vekil, vekâlet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1 md.). Gereken özeni göstermeyen vekil, BK.nun 394/1 maddesi hükmü uyarınca, vekâleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Kaldı ki somut olayda taraflar arasındaki sözleşmede, davalı- karşı davacının muhasebecilik konusunda teknik bilgisi nedeniyle belli bir hizmeti davacı- karşı davalı adına vermek borcu altına girdiği açık olup, bu hususun yerine getirilmemesi konusunda kusurun taraflar arasında paylaştırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.