Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18952 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26729 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, daval...'dan 01/05/2011 tarihinde daire satın aldığını, kendisine 87.500,00TL'yi peşin verdiğini, 30/05/2011 tarihinde 30.000,00 TL verdiğini, toplam 117,500,00 TL para verdiğini, anlaşmalarının bu fiyat üzerinde daireyi aldığını, binanın adresi toprak sahibi Taliye Çabuk adına kayıtlı olduğunu, ...ı Mah. 2101 ada, 16 pafta, 5 parselde bulunan taşınmazın kat irtifakı projesi yapılarak aralarında sözleşme yaptıklarını, kendisinin daireyi ...nedinin 20 maddelik şartlarının ekte sunulduğunu, bu şartlar tamamlanarak sıfır şekilde daireyi kendisine 30/06/2011 tarihinde teslim edileceğini fakat edilmediğini, hiçbir şartı da yerine getirmediklerini, 30/06/2011 tarihinden bugüne kadar kira verdiğini, parasını yatırarak almış olduğu dairesinin vermiş oldukları tarihte geçmesi gerekirken bugüne kadar hala geçmediğini, en son görüşmelerinde kendisini parayı ve evi vermemekle tehdit ettiklerini, bu sebeplerle 20 maddelik şartların tamamlanarak dairelerinin ve binanın tarafına teslim edilmesine dairenin ve binanın sözleşmedeki teslim edilmesi gereken tarihten bugüne kadar aylık ödemiş olduğu 500,00 TL kira bedelinin toplam olarak tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 8000.00 TL eksik inşaat bedelinin ve 12.850,00TL kira bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04,1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasıdır.Öyle kı, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile " Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, kısa kararda davanın kısmen kabul edilmiş olduğu yazıldığı halde kabul edilen kısım açıklanmamış olması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir,SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.