MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan 17.3.2010 tarihinde tüketici kredisi kullandığını, sözleşme imzalandığında kendisine verilen ödeme tablosunda yazılı bakiye borcu 20.9.2011 tarihinde "kredi kapama" notu ile kredi hesabına havale ettiğini, buna rağmen kredinin kapatılmayarak hesaptan her ay taksitlerin kesilmeye devam edildiğini sonradan kendisine kredi kartı vermek istediklerinde yapılan konuşma sırasında öğrendiğini, gönderdiği ihtarın da sonuç vermediğini, tüm taksitlerin gününde ödenmesine rağmen geç ödeme faizi, hesap işletim ücreti, ters bakiye muhasebe ücreti gibi sebeplerle ödemelerinden 680,00 TL kesinti yaptıklarını ileri sürerek almak istemediğini bildirmesine rağmen gönderilen kartın iptalini, tüketici kredisi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, özel araçla banka ile görüşmek için Van'a gitmesi nedeniyle 200,00 TL ve ihtar masrafı 52,40 TL toplamı 252,40 TL maddi tazminat ile 2.780,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, yapılan ödemenin kredi borcunu kapamaya yeterli olmaması nedeniyle kapama işleminin gerçekleşmediğini, istemlerin kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit, tazminat ve kart iptali istemine ilişkindir. Davacı, kullandığı tüketici kredisinin bakiye borcunu tek seferde kredi kapama notuyla banka hesabına havale etmesine rağmen işlemin yapılmayarak taksitlerin her ay buradan kesilmeye devam edildiğini, ödemelerinden haksız kesintiler yapıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi ile gönderilen 11.962,00 TL nin 20.9.2011 tarihi itibari ile kredi kapamaya yeterli olmadığının tespit edilmesi üzerine davalı bankanın işleminde hukuka ve sözleşmeye aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar ödenen meblağ kredinin o tarih itibariyle kapatılmasına yeterli olmayacak ise de, davacı sözleşmenin erken kapamaya ilişkin hükümlerinden istifade edebilecek, bu suretle işleyecek faiz gibi bir kısım borçlardan kurtulabilecek, kalan borç yönünden de sorumlu olmaya devam edecektir. Mahkemece bu husus gözetilerek gerekirse bilirkişiden bu yönde inceleme yapılarak ek rapor alınmak suretiyle neticesine göre hüküm kurulmaması, ayrıca davada istem dışı verildiği ileri sürelen kart ile ilgili olarak menfi ya da müspet herhangi bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının sair itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının birinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.