Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18373 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5924 - Esas Yıl 2016





... vekili avukat ... ile 1-..., 2-... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.3.2014 tarih ve 541-148 sayılı hükmün Dairenin 25.11.2015 tarih ve 40648-34505 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.KARARDavacı, Kahramanmaraş ....Mahallesi ... ada ....parsel ... Blok... nolu bağımsız bölümü davalılardan satın aldığını, havanın yağmurlu olduğu günlerde tavan akması ve evin küflenmesi gibi ayıpların ortaya çıktığını, Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/63 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, alınan bilirkişi raporunda; mevcut ayıplar nedeniyle toplam 13.928,07TL miktarında zarar olduğunun tespit edildiğini, .... 4. Noterliği aracılığıyla ihtarname çektiğini ancak davalıların hiç bir girişimde bulunmadığını, evin bu şekilde değerinin 50.000,00TL olduğunu ve kira gelirinin emsallere göre %60 daha az olduğunu ileri sürerek, dava konusu satışın iptali ile ödediği 93.500,00TL'nin ticari faiziyle birlikte tarafına ödenmesini, bu talepleri yerinde görülmez ise; değer kaybı nedeniyle 40.000,00TL alacağın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar, davacının evi alırken gerekli özen ve itinayı göstermesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 11.916,00TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 25.11.2015 tarih, 2014/40648 Esas 2015/34505 Karar sayılı ilamı ile davacının tüm temyiz itirazları reddedilerek vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmişse de, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmediği anlaşılmıştır. Bu kez taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.1- Davalının temyiz itirazları ile davacının karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davalılar tarafından satışı yapılan taşınmazda ortaya çıkan ayıplardan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı davalılardan satın aldığı taşınmazdaki ayıplar nedeniyle öncelikle sözleşmeden dönerek bedel iadesi, mümkün olmadığı takdirde taşınmazda oluşan değer kaybının tahsilini istemiş, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak taşınmazdaki değer kaybına hükmedilmiştir. Somut olayda, davacıya yapılan taşınmaz satışı sonrası gizli ayıpların ortaya çıktığı, bu ayıpların süresinde karşı tarafa bildirildiği ve mevcut ayıplar nedeniyle davacının talep haklarının doğduğu gerek tespit gerekse de mahkemece alınan bilirkişi raporuyla açıktır. Davacının talepleri yönünden bilirkişi tarafından varılan sonuç ve hesaplama benzer davalarda gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemine uygun değildir. (Bkz. 13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1991/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. O halde mahkemece, taraflar ve Yargıtay denetimine uygun olarak hazırlanacak bilirkişi raporu ya da kurul raporu alınmak suretiyle, satış tarihi olan 07.09.2007 tarihi itibariyle dairenin aypsız rayiç değeri ile ayıplı durumundaki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davacı ile davalıların sair itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, tarafların karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 25.11.2015 gün ve 2014/40648 E 2015/34505 sayılı düzelterek onama kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın taraflara iadesine, 12/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.