Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18371 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36079 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı avukat, davalının iki adet bonoya dayalı takip başlatması için tarafına vekalet verdiğini, takipleri başlatarak dosyaları gereği gibi takip ettiğini, ancak davalının 14.9.2012 tarihinde haksız olarak vekillikten azlettiğini, haksız azil olduğundan ücretin tamamına hak kazandığını ileri sürerek, 9.962,00TL vekalet ücreti alacağının azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, azlin haklı nedene dayandığı gerekçe gösterilerek, davacı avukatın emek ve mesaisine göre ücret takdir edilmek suretiyle, davanın kısmen kabulüne, 4.981,305TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil, avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Somut olaya bakıldığında; davacı avukatın haklı olarak azledildiği mahkemenin de kabulünde olduğuna göre, azil tarihine kadar biten bir iş olmadığından herhangi bir ücret isteyemeyeceğinin kabulü gerekir. Mahkemece, davanın tümden reddi gerekirken, davacı avukata haklı azile rağmen emek ve mesaisi gözetilerek vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 88,00 TL harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.