Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1834 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15095 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı belediye ile imzalanan 07.02.2013 tarihli sözleşme kapsamında idarenin ihtiyacı olan akaryakıt satışına başlandığını, ... İdare Mahkemesi'nin 2011/2226 Esas ve 2013/501 Karar sayılı kararı ile bayilik lisansının iptaline karar verilmesi üzerine akaryakıt bayilik lisansı ile lpg otogaz bayilik lisansının EPDK tarafından 24.06.2013 tarihinde iptal edildiğini, bu nedenle davalı belediye başkanlığınca sözleşmenin 22.07.2013 tarihi itibariyle feshedildiğini ve idareye verilen teminat mektubunun 17.09.2013 tarihinde nakde çevrildiğini, şirket tarafından üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilememesinin sebebinin davalı belediye başkanlığından kaynaklandığını ileri sürerek; 26.900,40 TL alacağın teminat mektubunun nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı tarafından sözleşmenin haksız yere feshedilerek teminat mektubunun nakde çevrildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK'nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 460,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.