Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17924 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26238 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıların paraya ihtiyaç duymaları nedeniyle, , kendi adına, 10.05.2010 tarihinde 48 ay vadeli 17.500,00 TL miktarlı kredi kullandığını, banka masrafları düşüldükten sonra geri kalan 17.000,00 TL'yi davalılar ... ve ...'a verilmek üzere ...'ın hesabına 10.05.2010 tarihinde iki havale şeklinde gönderdiğini, davalıların kredi taksitlerini ödeyeceklerini söyleyip ödemediklerini, 2011 yılının 11. ve 12. ayları ile 2012 yılının 1., 2. ve 3. aylarının taksitlerini ödemedikleri için takip tehlikesiyle karşılaştığını, bu nedenle borcun tamamını ödeyip krediyi kapadığını, davalılara, ... borcun ödenmesi için ihtarname gönderdiğini, ancak ödemedikleri için davalılar hakkında icra takibi yaptığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, müvekkili ...'ın hesabına aktarılan miktarın ...'a teslim edildiğini, müvekkili ...'ın gönderilen bu para karşılığında, davacının bilgisi dahilinde, 9.000,00 TL ödeyerek davacının eşi adına alınan aracın bedelini ödediğini ve aracı davacıya teslim ettiğini, davacı lehine ödenen 9.000,00 TL haricinde 5.000,00 TL'nin ise davacının talebi ile eşi Hilal Çufadar'a teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davalıların, davacı tarafından gönderilen 17.000,00 TL'nin 9.000,00 TL'si ile davacının eşi adına araç aldıkları ve 5.000,00 TL'yi ise davacının eşine teslim ettikleri savunmalarına ilişkin belge ibraz edemedikleri, davacı beyanı ve davalılara gönderilen ihtarnameden, davalı ...'a gönderilen paranın, ...'ın hesabından ...'a verilmek üzere gönderildiği, paranın ... tarafından alındığı, davacının parayı ...'a verdiği gerekçeleri ile davalı Hasan yönünden davanın reddine ve davalı Ersin yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ersin tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 10.05.2012 tarihli iki ayrı banka havalesi ile davalılara borç verdiğini, ancak ödenmediğini, yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek bu davayı açmıştır. Davalı taraf karz akdini kabul etmemiştir. Dava; davacının ödünç olarak gönderdiği alacağın tahsiline ilişkindir. Kural olarak TMK'nın 6.maddesi ve HMK'nın 200. (HUMK 288) maddesi gereğince davacı karz akdini yasal delillerle kanıtlamalıdır. Davacı iddiasını ispat için banka havale makbuzlarına dayanmıştır. Karşı taraf ödünç ilişkisini inkar ettiğine göre ispat yükü davacıya düşer. Banka kayıtlarında herhangi bir açıklama yer almamakta olduğuna, davalı taraf da ödünç ilişkisini kabul etmediğine göre ispat yükü kendisinde olan davacının, ödünç ilişkisini kanıtlaması gerekir. Yargılama sırasında toplanan delillerle davacı davasını ispat edememiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının davasını ispat edemediği gözetilerek, açılan davanın, davalı yönünden de reddine karar verilmesi gerekir. Ne var ki davacı dava dilekçesinde “her tür yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek, ispat yükünün davalı tarafta olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 3.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.