Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1788 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 35945 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı mobilya mağazasından bir kaç takım mobilya aldığını ve mobilyaları teslim aldığından itibaren çeşitli arızaların ortaya çıktığını, satın aldığı yer ile görüştüğünü ancak kendisi ile hiç ilgilenilmediğini ileri sürerek, aldığı ürünlerin davalıya teslimi ile bedel iadesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, davalı ... Mobilya Mağazasından almış olduğu, dosya içerisinde mevcut 23/05/2012 tarihli sipariş fişinde nitelikleri ve vasıfları belirtilen mobilyaların satıcıya iadesi ile davacının davalıya ödemiş olduğu 25.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan aldığı ürünlerin, ayıplı olduğu iddiasıyla bedel iadesini istemektedir. Mahkemece, ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edildiği belirtilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamı incelendiğinde, bilirkişiden alınan raporun 20.01.2015 tarihli olduğu, uyap sistemine dahi 20.01.2015 tarihinde giriş yapıldığı, ancak aynı gün karar verildiği anlaşılmaktadır. 20.01.2015 tarihli celsede, raporlardan birer suretin celse arası taraflara tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, dosya içerisinde bilirkişi raporunun tebliğine ilişkin bir bilgiye rastlanılmamıştır. Oysa, HMK'nun 280. ve 281. maddelerinde bilirkişi raporunun taraflara tebliği hususu düzenlenmiştir. Alınan bilirkişi raporunun davalıya tebliği yapılmayarak, davalının itirazlarını sunması hakkının kısıtlandığı değerlendirilmiştir.Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. Davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Davalının tüm bu haklarını kullanabilmesinde, bilirkişi raporunun kendisine tebliğinin önemi büyüktür.Hal böyle olunca, bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde davalıya tebliği ile varsa itirazlarının da değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 426,75 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.