Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17326 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2165 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2013/356-2013/525Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, karakolda bekçi olarak çalıştığını, davalının ise aynı yerde polis memuru olarak görev yaptığını, mesai arkadaşı olduklarını, geçimini sağlamak için ek iş olarak araba alım satımı yaptığını, 2010 yılında 2010 model Fiat Fiorino marka bir aracın davalıya satışı hususunda aracılık ettiğini, davalının 1999 model Bora marka aracı ile takas etmek ve üzerine bedel ödemek suretiyle aracı satın almak istediğini, aracın asıl satıcısı olan dava dışı....... Otomotiv' in sahibi V. K. ile pazarlık ederek, LPG takılarak üzerine 4.000,00 TL bedel ödemek suretiyle aracın takas yolunda satışı konusunda anlaştıklarını, davalının 2 ay kadar aracın devrini üzerine almadan kullandığını, aracın devrini üzerine almak istediğinde gerçek sahibinin tır şoförü olduğunu ve yurt dışında olması nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, bunun üzerine davalının zararını kendisinin üstlendiğini, davalının zarar olarak 22.250,00 TL bedel belirlediğini, 25.000,00 TL bedelli teminat senedi düzenleyerek davalıya verdiğini, davalıya 4.500,00 TL, 17.500,00 TL ve 1.000,00 TL ödediğini, ayrıca davalının yaptığı takip sonucu maaşına haciz konulduğunu ve her ay maaşından kesinti yapıldığını, icra dosyasındaki borç için davalı ile haricen anlaşarak 28.02.2012 tarihinde ibraname düzenlediklerini, ancak davalının vekalet ücreti için takibe devam etiğini, borcundan fazla ödeme yaptığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve yapılan fazla ödemelerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin 02.05.2013 gün ve 2013/3740-11060 E., K.sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararı, davacının yaptığı ödemeler gözetilerek bilirkişi raporu alınmasına, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak, 04.11.2013 tarihli bilirkişi raporu alınmış bu kez davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı bu davasında davalının kendisine karşı takip başlatması ve bu takip sonrası borcu fazlasıyla ödemiş olmasına ve davalıdan 28.2.2012 tarihli ibranameyi almış olmasına rağmen davalı vekilinin vekalet ücreti alacağı bahanesiyle icra takibini devam ettirdiğini, ibraname tarihinden sonra da bir kısım ödemeler yaptığını, fazla ödemesinin bulunduğunu ileri sürerek icra dosyasına borçlu olmadığının tespitine, fazla ödemelerinin istirdadına karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar Dairemizce bozulduktan sonra bu kez bozma ilamına uyuşmuş, bilirkişiden rapor alınmış, bu rapor benimsenmek suretiyle “davacının davalıya fazla ödemesinin bulunmadığının tespitine, ibraname tarihinden sonra 428,80 TL fazla ödemede bulunduğunun tespitine, davalı vekili lehine 2.948,52 TL vekalet ücretine hükmedilmesine, 431,00 TL yargılama giderinin 57,95 TL.lik kısmının davalıdan tahsiline” şeklinde hüküm kurulmuştur. Oysa ki, davalının davacıya verdiği 28.12.2012 tarihli “AKİT” başlıklı belgenin ikinci bendinde açıkça ve özetle “icra alacağının tamamını aldım. Kendisinden herhangi bir alacağım yoktur. Avukatıma icra takibinin kaldırılması talimatı vereceğim” yazılıdır. Bu beyan kendisini ve mahkemeyi bağlar. Yazılı bu beyana rağmen davalı takibi devam ettirdiğine ve davacının maaşından bir kısım kesintiler yapıldığına, bilirkişi raporuna göre de davacının icra dosyasına fazladan 428,80 TL ödendiğinin anlaşıldığına göre, davacının davasının kabulüne, icra dosyasına borçlu olmadığının tespitine, fazladan ödediği 428.80 TL.nin istirdadına, dava kabul ile sonuçlandığından davacının yaptığı masrafların tamamının davalıdan tahsiline ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 3.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.