Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17208 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5132 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekilleri avukat ..., avukat ... ile davacı vekili avukat ..'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı idarenin üyesi olarak 13.5.2008 tarihinde konut kredisi kullandığını, davalı tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda satın alacağı dairenin % 95 oranında bittiği açıklandığı için daireyi dava dışı şirketten satın aldığını ancak fiilen inşaatın % 30 seviyesinde olduğunun anlaşıldığını ve hataya düşürüldüğünü ileri sürerek, kredi sözleşmesinin iptali ile yaptığı ödemeler tutarı 18.544 TL.nin ticari faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, kurum olarak sosyal hizmet yaptıklarını, bankacılık kanunu kapsamında bir finans kuruluşu olmadıklarını bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, ekspertiz raporundan da sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile kredi sözleşmesinin iptaline, 18.544 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacının ..mensubu olarak davalı genel müdürlükle 13.5.2008 tarihinde imzaladığı konut kredisi sözleşmesi gereğince 75.000 TL. bedelli konut kredisi tahsis edildiği ve davacının davalı talimatı ile hazırlanan ekspertiz raporuna dayanarak konut kredisi kullandığını ancak hataya düşürüldüğünü ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Davalı Genel Müdürlüğün de 205 sayılı kanunla özel hukuk hükümlerine tabi olarak kurulmuş, ...mensuplarına ek sosyal güvenceler sağlayan, sosyal hizmetler sunan ve çoğunlukla üyelerinin aidatları ile gelir elde eden bir kurum olduğu ve ordu yardımlaşma kurumu konut kredisi yönetmeliği hükümlerinde düzenlendiği şekilde kurum daimi üyelerinin konut edinmelerine katkıda bulunmak amacıyla davacıya kredi kullandırıldığı da tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; tüketici : bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi, Kredi veren: mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini,ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalı genel müdürlüğün yukarıda açıklanan yasada tanımlanan şekilde banka ya da özel finans kuruluşu olmadığından kredi veren sıfatının bulunmadığının kabulü gerekir. O halde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasanın 23/1. maddesi gereğince , bu kanunu uygulanması ile ilgili bir uyuşmazlık olarak kabulüne hukuken imkan bulunmamaktadır. Mahkemece, genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılması gerekirken yazılı şekilde tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, ikinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 316,50 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 28/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.