Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1687 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23845 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, dava dışı arkadaşı tarafından davalı şirketten taksitle satın alınan iki adet motosiklet ile ilgili olarak düzenlenen ve altında imzası bulunan muacceliyet sözleşmesindeki gecikme faizi ve cezai şarta ilişkin hükümlerin haksız şart oluşturduğunu ve aynı borç ile ilgili olarak yeni senetler düzenlenerek borcun yenilendiğini, bu nedenle daha önce düzenlenen senetlerin geçersiz olduğunu belirterek Antalya 14. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8031 sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve % 40'tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.Davalı, muacceliyet sözleşmesindeki hükümlerin haksız şart oluşturmadığını, borcun yenilenmesinin ve aynı borca ilişkin iki ayrı takip yapılmasının da söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Dava, haksız şart ve mükerrerlik iddialarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda muacceliyet ihtarnamesindeki hükümlerin 4077 Sayılı Kanunun 4-6/A maddeleri uyarınca haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve takip konusu senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığına dair verilen hüküm süresi içinde davalı yanca temyiz olunmuştur.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 6/A 2012/23845-2013/1687maddesinde, taksitli satışlarda kıymetli evrak niteliğinde düzenlenecek senetlerin, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenleneceği, aksi halde kambiyo senedinin geçersiz olacağı belirtilmiştir. Dava konusu olayda her bir taksit için ayrı ayrı kambiyo senedi düzenlenmiş ise de, bu senetlerde alacaklı olarak "... Elekt. Kuy.Tar. İnş. San. Tic. Ltd. Şti veya emrühavalesine" ibaresi bulunduğundan, söz konusu senetler sadece nama yazılı olarak düzenlenmemiştir. O halde az yukarıda açıklanan 4077 Sayılı Yasanın 6/A maddesi gereğince takip konusu bonolar geçersiz olduğundan, kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağı ve muacceliyet sözleşmesindeki hükümlerin haksız şart oluşturduğu yolundaki mahkeme gerekçesi isabetlidir. Bununla beraber davacının eldeki davadaki talebi, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemini de içerdiğinden, davacının asıl borçlu sıfatıyla imzası bulunan ve takip tarihi itibariyle vadesi gelmiş senetlerin ilgili olduğu davacı yanca ileri sürülen alım satım ilişkisi yönünden borçlu olmadığı sonucunu doğurmaz. Antalya 14. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8031 sayılı takip dosyasına konu bonolar ve 01.Ocak.2008 tarihli muacceliyet sözleşmesi ile Antalya 11. İcra Müdürlüğü'nün 2009/6400 sayılı takip dosyasına konu vade tarihleri, miktarları farklı bonolar ve 15.Ocak.2009 tarihli muacceliyet sözleşmesinin aynı borca ilişkin olduğunu ispat yükü davacıya aittir. Bu itibarla her iki takibin dayanağı senetlerin aynı borca ilişkin olduğunun ispatı bakımından davacının tüm delilleri toplanıp mahkemece takip tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olduğu miktar tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, davanın menfi tespit istemi yönünden tümüyle kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirir. SONUÇ:1. Bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.