Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1675 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 45401 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı vekili, müvekkili şirketin davalı hastahanenin özel güvenlik hizmeti alımı işlerini sözleşme gereğince ifa ettiğini, sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini, hizmet verdiği dönemde davalı tarfından müvekkili şirketin hak edişlerinden haksız ve yasalara ve hukuka aykırı kesintiler yapıldığını, kesintilere gerekçe olarak 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 81/1-1 maddesinin gösterildiğini, 5510 sayılı yasadaki değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve müvekkili şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81. maddesine eklenen bende göre sigorta pirimlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılancağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta pirimlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL'nın temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 7.413,02 TL'ye çıkarmıştır.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 5000 TL'nın temerrüt tarihinden, 2.413,02 TL'nın ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesinde "hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü bulunmakta olup, bu yasa maddesi uyarınca kararın hüküm kısmında şüphe ve tereddüt içerecek ifadelerin bulunmaması zorunludur. Temyize konu mahkeme kararının hüküm kısmının incelenmesinde; tahsiline karar verilen 5000 TL için faizin başlangıç tarihi hususunda herhangi bir tarih zikredilmeksizin, muğlak bir ifadeyle "temerrüt tarihi" denilmek suretiyle hükmün infazı sırasında şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm tesis edilmiştir. Bu ise az yukarıda belirtilen yasa maddesine aykırıdır. Mahkemenin, faiz başlangıç tarihi hususunda şüphe ve tereddüte yer bırakmayacak, açık bir şekilde karar tesis etmesi gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.