Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16717 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30276 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2005/201-2013/357Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı muhasebeci A.. K..'e SSK' ya yatırılmak üzere verdiği paraların yatırılmadığının 3.1.2005 tarihinde SSK' dan tebliğ edilen ödeme emri ile öğrenildiğini, davalının tahsil edip de ödemediği sigorta primleri nedeniyle faizi ile birlikte 17.000 TL ödemek zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.500 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 2.500 TL' nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslah ile artırılan miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı muhasebeci tarafından, SSK prim borcunu ödemek üzere davacıdan tahsil ediliği ileri sürülen paranın SSK' ya yatırılmaması nedeniyle davacının sonradan bu parayı faiziyle birlikte ödemek zorunda kalması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen alacak istemine yöneliktir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak neticeten davacının davalıdan 9.098,48 TL istemekte haklı olduğuna karar verilmiş ancak ıslahın 7.5.2013 tarihinde yapılmış olması ve davalı tarafından ıslahla artırılan miktara zamanaşımı definde bulunulması nedeniyle bakiye alacağa ilişkin ıslah talebinin zamanaşımından reddine karar verilip, dava dilekçesi ile davalıdan talep edilen 2.500 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Taraflar arasında muhasebecilik hizmeti sözleşmesi mevcut olup, Borçlar Kanunu'nun 125 maddesi gereğince zamanaşımı 10 yıldır. Mahkemece zamanşımı süresinin dolduğundan bahisle ıslah talebi reddolunmuşsa da, mahkemece fiil ve failin yani vergi dairesinin bildiriminin 3.1.2005 tarihi olduğunun davacı tarafından öğrenilmiş olduğu ve zamanaşımının bu tarih itibariyle başladığı tespit edilerek hüküm kurulmuştur. Zamanaşımı 10 yıl olduğuna göre, davacı da bu kararın gerekçe kısmını temyiz etmediğine göre, zamanaşımının başlangıç tarihi 3.1.2005 tarihi olup, ıslah tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı kabul edilerek işin esasına girilip, ıslah edilen miktar yönünden değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ,yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.