Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16705 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1212 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/12/2012NUMARASI : 2008/177-2012/596Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı vasi, annesi Nazime'nin 18.10.2007 tarihli kararla vesayet altına alındığını, annesinin vesayet altına alınmadan önce davalı tarafından maaşlarının, banka hesaplarındaki paraların çekildiğini, ayrıca davalı tarafından satışı gerçekleştirilen taşınmazdan annesi Nazime'nin payının ödenmediğini ileri sürerek, Nazime'nin bakım giderleri düşüldükten sonra kalan 10.224 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, annesi Nazime'ye vesayeten açtığı davada, mahcura ait hesaplardan çekilen ve satılan gayrimenkulün satış bedelinden hissesinin verilmemesi nedeniyle bu miktarın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dava sırasında Nazime vefat etmiş, mirasçılarının birkısmı davayı takip etmediklerini bildirmiş, birkısmıda beyanda bulunmamıştır. Nazire terekesine mümessil olarak N.Ö. tayin edilmiş, beyanında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Tereke mümesssili mahkeme kararını temyiz etmemiştir. Mahcur Nazime'nin ölümü ile davacının vesayet görevi sona erdiğinden, bu aşamadan sonra Nazire mirasçısı olarak kendi payı ile sınırlı olarak davaya bakılması gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davalı uhdesinde kalan miktar hesaplanmış, ancak bundan 18 aylık bakım ve iaşe giderlerinin düşülmediği belirtilmiştir. Oysa ki, muris için 18 ayda yapılan bakım ve iaşe masraflarından davacı hissesine düşen kısım kadar sorumludur. Mahkemece, davalının muris Nazime için 18 ayda yaptığı bakım ve iaşe masraflarından davacı hissesine düşen ve bilirkişi raporuyla belirlenen kısmın davalı uhdesinde bulunan ve davacı hissesine isabet eden miktardan düşümü sonucu kalan kısmın tahsiline karar verilmesi gerekir. Mahkemenin, değinilen bu yönü gözardı ederek, davalının vasi olduğu ve vasilikten azledilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.