Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16583 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 932 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2011/692-2013/91Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2008 yılı hac ibadetini yerine getirebilmek için o tarihlerde hac organizasyonlarında Kdz.Ereğli Müftülüğü adına görev alan ve bu hizmeti ifa edebileceğini belirten davalıya 14/07/2008 tarihinde o yıl için belirlenen hac bedeli olan 3.100,00 euroyu teslim ettiğini,davalı tarafından hacca gitmesinin sağlanamadığını gibi alınan paranın da iade edilmediği için icra takibi başlattığını, davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek,itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı,davacı tarafından kendisine annesi Ş. Ç'in hac bedeli dahil olmak üzere 6.200,00 euro teslim edildiğini, kendisinin böyle bir para talebinin olmadığını,ancak davacının Almanya'ya gitmek zorunda olduğunda bahisle şirkete verilmek üzere 6.200,00 euroyu kendisine vermek zorunda olduğunu söylediğini, ısrar üzerine E. Turizm Şirketi'ne iletilmek üzere 6.200,00 euroyu aldığını ve şirket yetkilisine teslim ettiğini,davacının ve arkadaşlarının hacca gidememesinde kendisinin bir sorumluluğunun olmadığını,E. Turizm Şirketi'nin sorumluluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,tahsilat makbuzlarına göre davalı A.. A..'un 6.200,00 euroyu E.Turizm Şirketi'ne verdiği,bu halde davalının parayı iletme sorumluluğunu yerine getirdiği 2014/932-16583gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, ve dava dışı şirket çalışanları hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/118 esas 2014/236 karar sayılı dosyası ile dolandırıcılık ve suç örgütü kurma suçlarından dava açılmış,delil yetersizliği ve kasıt unsuru olmadığı, hukuki itilaf bulunduğu ve gerekçeleri ile beraat kararı verilmiştir.Bu dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek, mahkeme tarafından incelenmesi gerekir.Öte yandan davada dayanılan imzası inkar edilmeyen belgede davalının vekil olarak hareket ettiğine yönelik ibare yoktur.Vekil olduğunun ispatı davalıya aittir.Mahkemece,ceza dosyası getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.