Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16538 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26453 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sakarya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2000/84-2013/332Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı A.. Ü.. ve davalı P. İnş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalılardan satın alınan dairenin ayıplı olduğu için 1999 depreminde yıkıldığını, evdeki tüm eşyaların kullanılamaz hale geldiğini ve bu olaylar nedeniyle moral çöküntüsü yaşadığını ileri sürerek maddi ve manevi zararın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1- 4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar’’ hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde; davacı tüketici ile davalı satıcı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.2- Bozma nedenine göre, temyiz eden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan 34,00 TL harcın istek halinde Pınaroğulları İnş. iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.