Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16455 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12234 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2012/635-2013/188Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı Klüp, davalı ile 22.06.2011 tarihinde profesyonel futbolcu transfer sözleşmesi imzaladıklarını, ancak tarafların anlaşamaması neticesinde sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, ödenen 2.000,00 TL üretin ise iade edilmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davada görevli mahkemenin, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu olduğu belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı Klüp ile davalı futbolcu arasındaki profesyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görev hususundaki yasal düzenlemelerin irdelenmesi gerekmektedir. 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un Tahkim Kurulu ve görevlerini düzenleyen 13 ve 14. maddesi, 4.12.2007 tarih ve 26720 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29.11.2007 tarih ve 5719 sayılı kanunun 10. ve 11. maddeleri ile değiştirilmiş, yine bu kanunun 9. maddesi ile de kanunun 12. maddesinden sonra gelmek üzere 12/A maddesi eklenmiştir. 3813 sayılı kanuna 5719 sayılı kanunla eklenen “Uyuşmazlık Çözüm Kurulu” başlıklı 12/A maddelerinde önce bu kurulun oluşumu usulü ve çalışma usulleri açıklandıktan sonra, “Uyuşmazlık Çözüm Kurulu” Kulüpler ile kulüpler, kulüpler ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, oyuncu temsilcileri, masörler ve müsabaka organizatörleri, oyuncu temsilcileri ile futbolcular, teknik direktörler, antrenörler, arasında her türlü sözleşmeden doğan veya futbolla ilgili olan uyuşmazlıkları, tarafların başvurusu üzerine münhasıran yetkili olarak inceler ve karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir. 5719 sayılı kanunla değişik 3813 sayılı kanun, 167.5.2009 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5894 sayılı kanunla uyuşmazlıkların çözüm yeri olarak İlk Derece Hukuk Kurulları (ki bunlar arasında Uyuşmazlık Çözüm Kurulu da yer almaktadır) ile bunların üstünde olmak üzere Tahkim Kurulu gösterilmişse de, bu kurulların görevine girecek uyuşmazlıkların nelerden ibaret olduğu konusunda açık bir düzenleme getirilmemiş, bu düzenleme Türkiye Futbol Feredayonu (TFF) ana statüsüne bırakılmıştır. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun görev ve yetkileri de TFF ana statüsünde belirlenmiştir.TFF ana statüsünde TFF Genel Kurulu’nca yapılan değişiklik 21.7.2011 tarih ve 280001 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ana Statünün 21.7.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren değişik 56.maddesinde, “Kulüpler, futbolcular teknik direktörler, antrenörler, futbolcu temsilcileri, sağlık personelleri ve müsabaka organizatörleri aralarındaki futbolla ilgili her türlü sözleşmeden doğan ihtilafların çözümü için uyuşmazlık çözüm kurulunun yetkisini kabul edip etmemekte serbesttirler. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun yetkili olabilmesi için tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şarttır. Bununla birlikte sportif cezalarla, yetiştirme tazminatına ilişkin ihtilaflar münhasıran uyuşmazlık Çözüm Kurulu önünde çözülür. Bu kararlara karşı ancak Tahkim Kurulu’na itiraz edilebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme ile, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun mecburi tahkim ve ihtiyari tahkim şeklinde iki ayrı görevi bulunduğu, sadece sportif cezalarla yetiştirme tazminatlarına ilişkin uyuşmazlıkların mecburi hakem olarak Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nda görülebileceği, diğer uyuşmazlıkların ise, genel hükümlere tabi olup, ancak her iki tarafın da yazılı olarak kabul etmesi halinde, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu tarafından ihtiyari tahkim sıfatıyla bakıp sonuçlandırabileceği ve bu kararlara karşı genel hükümler uyarınca yargı yoluna başvurulabileceği anlaşılmaktadır. Yine geçici 1. madde uyarınca da, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nca henüz karar bağlanmamış ihtilaflarda taraflara uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun ihtiyari yetkisini kabul edip etmediklerini 10 günlük kesin süre içerisinde bildirmeleri, tarafların kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri halinde, dosyanın yeni teşekkül ettirilecek hakem heyeti tarafından karara bağlanacağı, söz konusu süre içerisinde taraflarca kurulun yetkisinin yazılı olarak kabul edilmemesi halinde taraflara hakları da hatırlatılmak suretiyle dosyalarının ve harçlarının iade edileceği kararlaştırılmıştır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece her aşamada re’sen nazara alınması gerekmektedir. Somut olayda, davanın niteliğine göre, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nun mecburi tahkim değil, ihtiyari tahkim yetkisi bulunduğundan, adı geçen Kurulun yetkili olabilmesi için, tarafların ihtilafın ortaya çıkmasından sonra kurulun yetkisini yazılı olarak kabul etmeleri şarttır. Mahkemece, bu yönde bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması isabetsizdir. Kaldı ki davacı, iş bu davada verilen görevsizlik kararından sonra, TFF Uyuşmazlık Çözüm Kuruluna başvurduğunu, yapılan tebligat üzerine davalının Kurulun yetkisini kabul etmediğini, bunun üzerine Kurul tarafından görevsizlik kararı verildiğini belirtmiştir. Gerçekten de dosyada mevcut olan ve Uyuşmazlık Çözüm Kurulu tarafından davacı Klübe hitaben gönderilen yazıda, “Türkiye Futbol Federasyonu Statüsünün 56. Maddesi ve Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Talimatının 5. Maddesi uyarınca 10 günlük süre içinde karşı tarafça kurulumuzun yetkisi kabul edilmediği için başvurunuz işlemden kaldırılmıştır.” bilgisi mevcuttur. Davalı, Uyuşmazlık Çözüm Kurulunun ihtiyari tahkim yetkisini kabul etmediğine göre, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. O halde mahkemece işin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mecburi tahkime ilişkin hükümler uygulanarak, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.