MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, davalı avukata hissedarı oldukları 1 nolu parsele dava dışı.. Genel Müdürülüğü'nce kamulaştırmasız el atılması nedeni ile tazminat davası açması için 3.2.2005 tarihinde vekalet verdiklerini, davanın kabulüne karar verilince, davalı avukat tarafından yapılan icra takibi sonucu 1.503.903 TL.nin tahsil edildiğini ancak kendilerine 824.895 TL. dışında ödeme yapılmadığını , ibraname ve davacı Mehmet ile yapılan ücret sözleşmesinin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 200.000 TL.nin temerrüt tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, davacıların dosya alacağının tamamını tahsil ettiklerini ve ibraname imzaladıklarını , davacılar adına ayrıca icra takibi ile yargılamanın iadesi davasını takip ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacıların 3.2.2005 tarihinde verdikleri vekaletle davalı avukatın dava dışı ..Genel Müdürlüğü aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat ve ecrimisil davasını açıp 2005/137 esasta görülerek takip ettiği davanın kabulü üzerine, yaptığı icra takibi ile 1.394.531,30 TL. tahsilat yaptığı ve davacılara 824.895 TL. Ödeme yapıldığı , davacılardan ... dışındaki davacılarla davalı avukat arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı hususları dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar taraflar arasında da çekişmesizdir. Davacılardan ... ile davalı avukat arasında yapılan tarihsiz ücret sözleşmesinde; işin konusunun, 1 nolu parseldeki taşınmazın kamulaştırmasız el atılması nedeni ile uğranılan zararların tahsili amacıyla açılacak davanın takip edilmesi olduğu açıklandıktan sonra, ücret olarak dava sonucunda davalı kurumdan tahsil edilecek toplam bedelin % 30'nun ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tüm davacıların davalı avukata verdiği hukuki hizmetinin karşılığı olarak "% 25 oranında ücrete hak kazandığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Avukatlık Kanunu'nun 164/2. maddesinde, “Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.” Hükmü mevcut olup, davacı ... ile davalı avukat arasındaki sözleşmede “dava miktarının %30’u” oranında avukatlık ücreti belirlenmesine ilişkin kararlaştırma, Yasada belirlenen %25 oranını aştığı için geçersizdir. Ne var ki aynı Yasanın 163/2. maddesinde ise “Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir....Avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz.” Hükmü mevcut olduğundan, Yasada öngörülen %25 oranını aşan sözleşmenin, tavan miktarı olan %25 oranında geçerli olduğunun kabulü ile davacı ... açısından vekalet ücretinin de bu orana göre belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ne var ki, davacı ... dışındaki davacılar ile davalı arasında takip edilen 2005/137 esasta görülen dava açısından yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından avukatlık kanununun 164/4 maddesine göre ücretin belirlenmesi gerekir. Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinde “…Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir…” hükmü düzenlenmiştir. Bu nedenle davalı avukat anılan yasal düzenleme gereğince dava değerinin %10-20’si oranında akdi vekalet ücreti ve yine aynı değer üzerinden karşı yan vekalet ücreti isteyebilir. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek yanlış değerlendirme ile bu davacılar açısından da anılan dosya açısından % 25 oranı üzerinden avukatlık ücreti hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent gereğince temyiz edilen kararın davacılar yararına bozulmasına peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 21/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.