MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2011/642-2013/62Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A. Dış Tic. Ltd. Şti vekili avukat F. Z. K.ile davacı vekili avukat Ü. B.'nun gelmiş olmaarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, vekaletname aldığı dava dışı N. A.'un taşınmazının davalıya 80.000,00TL bedelle 02/04/2010 tarihinde satıldığını, ancak bedelin tam ödenmediğini, bakiye 41.500.00TL bedelin ödenmesi için davalıya gönderilen ihtarnameye de cevap verilmemesi üzerine yapılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile, İzmir 17.İcra Müdürlüğü'nün 2011/9920 sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 41.500,00TL asıl alacak üzerinden devamına, %40 inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, dava dışı Nuri'nin kendisini vekil tayin ettiğini ileri sürerek, Nuri'nin alacağını tahsil amacıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davada, Nuri tarafından davacıya verilen 28.06.2011 tarihli vekaletnameye dayanılmaktadır. Oysaki davacı M.. G.. avukat olmadığı gibi eldeki icra takibini de kendi adına başlatmıştır. Sonradan verilen 19.01.2012 tarihli vekaletname dahi durumu düzeltemez. Bu durumda davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddi gerekirken, aksi değerlendirmeyle, esasa girmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 709,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.