Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1616 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7774 - Esas Yıl 2016





... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09/09/2014 gün ve 2012/339-2014/391 sayılı hükmün Dairemizin 21/12/2015 tarih ve 2014/46486-2015/37227 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu. KARARDavacı, davalı şirkette 16.03.1998 yılından bu yana uçuş personeli olarak görev yaptığını, 10.08.2011 tarihinde uçuş esnasında yiyecek dağıtımı yapılırken iş kazası geçirip sağlık sorunu yaşadığını ve bu nedenle bir daha çalışamadığını, geçirdiği sağlık sorununda davalının kusuru olup bu nedenle 10.000,00 TL manevi tazminatın ve davalı tarafından eksik yatırılan kıdem tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, olayda kusuru olmadığını, davacının kıdem tazminatı alacağı da kalmadığını savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, asıl davada talep edilen manevi tazminat talebinin reddine,birleşen davada istenen kıdem tazminatı yönünden davanın kabulü ile 14.347,91 liranın akdin fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21/12/2015 tarih ve 2014/46486 E. -2015/37227 K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davacı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur.1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.2-Dava, manevi tazminat ve kıdem tazminatı talebine ilişkin olup, davacı, 1998 yılından bu yana davalı şirkette kabin görevlisi olarak çalıştığını, geçirdiği kaza sonucu sağlık sorunları yaşayarak işi bırakmak zorunda kaldığını, davalı tarafından 11.05.2012 tarihinde ödenen 28.040,42 TL kıdem tazminatının aldığı ücretler göz önüne alındığında yetersiz olduğundan bahisle hakettiği tazminatın tahsilini istemiş, davalı ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre 14.347,91 TL kıdem tazminatı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Kıdem tazminatının hesaplanma şekli yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında net ücret yanında "ek uçuş tazminatı, kabin iç yatı harcırahı, catering prim ödemesi" gibi isimler altındaki ek ödemelerin de hesaba dahil edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki; bilirkişi tarafından hesaba dahil edilen bu kalemlerden kabin içi yatı harcırahının, konaklama zorunluluğu doğduğu takdirde ödendiği anlaşılmakta olup, işin görülmesi amacıyla yapılan bu ödemenin kıdem tazminatı hesabına esas giydirilmiş ücretin belirlenmesinde dikkate alınması mümkün değildir. Buna karşılık bilirkişinin hesaba dahil ettiği diğer kalemler olarak ikramiye, ek uçuş tazminatı ve catering prim ödemesi adı altında yapılan ödemeler ise işyeri uygulamaları ve akdi menfaatler kapsamında değerlendirilmelidir ve kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmalıdır. O halde Mahkemece, değinilen bu hususlar gözetilerek ve gerekirse bilirkişi raporu almak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken yazılı gerekçe ile bozulması doğru olmayıp davacının karar düzeltme talebinin kabulüyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme itirazlarının reddine, 2. bent gereğince davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 2014/46486 E. -2015/37227 K. sayılı bozma kararının gerekçesi değiştirilerek mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.