MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı,.. sınırları içinde dört ayrı yerde bulunan toplam 1.454.100 m2'lik orman sahasının yapılan sözleşmeler ile 49 yıllığına davalı şirkete devredildiğini, 04/04/2002 tarihli protokole göre toplam 42.311,68 TL izin bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini belirterek bu miktarın faizi ile birlikte davalıda tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, açılan davaya öncelikle zaman aşımı yönünden itiraz ettiklerini, dava konusu bölgelerdeki elektrik iletim faaliyetlerinin öncesinde ... Ile .. Bakanlığı arasında yapılan sözleşmeye istinaden ... tarafından yürütüldüğünü, sonrasında feshedilen sözleşme gereği bu faaliyetlerin kendilerine bırakıldığını, imtiyaz sözleşmesinin feshinden önce 01/01/2003-01/01/2004 tarihleri arasındaki dönemin bedellerinin... tarafından davacıya ödendiğini, dolayısıyla . tarafından yapılan ödemelerin sözleşmenin fesih tarihinden sonraki dönemi de kapsadığını, yine davacı tarafça talep edilen 2004 yılına ilişkin izin bedellerin de ödendiğini, söz konusu tesislerin idarece devralınmasından sonra orman sayılan arazilerden geçen tesislerin izin bedeli ile ilgili hukuki rejimin ve ödeme statüsünün belirlenmesi amacıyla davacı tarafa defalarca yazı gönderilmesine rağmen davacı tarafın bu yazılara cevap vermekten kaçındığını,ayrıca iki kurum arasında gecikme zammının kaynağını oluşturan hukuki bir ilişkinin mevcut olmadığını, bu durumda davacı tarafın gecikme zammı talebinin de haksız olduğunu belirterek;davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 29.11.2010 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulü ile, 42.311,68 TL'nin 6183 sayılı yasanın 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.12.2012 tarih, 2011/.. E., 2011/.. K. Sayılı ilamı ile özetle; “Dava, sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkindir.Davalı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu gibi, borçların dava dışı.Tarafından ödendiğini savunarak birtakım ödeme belgelerine dayanmıştır. Mahkemece, davalının bu savunmaları üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, daha sonra davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş; karar düzeltme incelemesi sonucu Dairemiz ilamı ile bozma ilamında yer alan davalının zamanaşımı itirazlarının da incelenmesi gerektiğine ilişkin bölümünün ilamdan çıkarılmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile 42.311,68.-TL'nin 6183 sayılı yasanın 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Mahkemece bozmadan evvel hükme esas alınan 29.11.2010 tarihli bilirkişi raporu ile dava tarihi itibari ile toplam alacağın 146.526,36 TL olduğu belirlenmiş ve bu rapor hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada alınan ve davalı tarafça itiraza uğrayan 23.01.2013 tarihli bilirkişi raporu ile ise yapılan ödemeler düşülmekle birlikte dava tarihi itibari ile toplam alacağın 171.054,91 TL olduğu belirlenmiştir. Bu durumda bilirkişi raporları arasında çelişki meydana gelmiştir. Mahkemece tarafların bilirkişi raporlarına itirazları değerlendirilip çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, mahkemece yeniden oluşturulacak, konusunda uzman, üç kişilik teknik bilirkişilerden açıklamalı, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli, her iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda 1.bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle, temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.