Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15809 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22438 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, avukat olarak davalının vekaletini üstlenmek suretiyle davalı adına açılan davaları takip ettiğini, bu sözleşme ilişkisi kapsamında ödenmesi gereken vekalet ücretinin davalıya yapılan ihtara rağmen ödenmemesi üzerine haklı olarak istifa ettiğini, haklı istifa nedeniyle akdi vekalet ücreti olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı 15.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 82.975 TL çıkarmıştır.Davalı süresinde cevap dilekçesi vermemiş olup, dosyaya bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunmuştur.Bu dilekçesinde yargılama kapsamında hazırlanan bilirkişi hesaplamasındaki farklı oran uygulanmasının sebebinin açıklanmadığını ve raporun objektif olmadığına dair itirazlarını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalara atıfla davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, taraflar arasında yapılan vekalet sözleşme ilişkisine dayalı olarak doğan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kurulan vekalet ilişkisi kapsamında davacı avukatın davalı adına açtığı davaları takip ettiği ve ücrete hak kazandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinin dördüncü fıkrasında “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarının incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır." hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda; taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmayıp, davalı tarafından davacı avukata 01.02.2006 tarihli düzenleme şeklinde verilen vekaletnameye dayalı olarak davacının açılan davaları takip ettiği anlaşılmaktadır.Davacı avukat Avukatlık Kanunu hükümleri gereğince akdi vekalet ücreti istemeye hak kazanmıştır. Ancak Avukatlık kanununun 164. maddesine göre davanın ve takibin parayla değerlendirilmesi halinde %10 ile %20 arasında oran belirlenirken hangi ölçünün esas alındığının da gerekçeli olması gerekir. Hükme esas alınan Bilirkişi raporunda değeri para ile ölçülen davalara ilişkin yapılan akdi vekalet ücreti hesaplamasında oran olarak en üst sınır olan %20 ile üst sınırının biraz altında kalan %15 oranı esas alınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki avukatın vekaletini üstlendiği işi 1136 sayılı yasanın 34 ve BK.nun 390/II. maddesine göre özenle görülmesi için gerekli çabayı gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır.Dolayısıyla üst sınırdan vekalet ücretine hak kazanabilmesi için normalin ötesinde bir çaba ve emek harcaması gerekir. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda oranların belirlenmesinde her ne kadar davacının emeğinin dikkate alındığına dair gerekçeye yer verilmiş ise de, bu hususun somut tespitlere dayandırılmadığı ve aynı soyut gerekçe ile her dosyada farklı oranların esas alındığı görülmüştür.Bu itibarla bu oran belirlenirken davalının sarf ettiği emek ve mesai ile dava ve takibin ve uyuşmazlığın niteliği gözardı edilmemelidir. Mahkemece %10 oranın aşılması halinde somut dayanakları gosterilmelıdır.Hal böyle olunca mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durularak yapılacak inceleme ve hesaplama sonucuna göre belirlenecek akdi vekalet ücreti üzerinden hüküm tesis edilmesi gerekirden, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirirSONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.420,00 TL harcın istek halinde iadesine, 18/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.