Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15778 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21569 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil ... ve vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, ortak murisleri olan ...ın maliki olduğu ... ada... nolu parseli, davalının muristen aldığı vekaletle 24.7.2007 tarihinde 3. kişiye sattığını, oysa öncesinde davalı tarafından açılan vasi tayini dosyasında alınan sağlık kurulu raporunda murisin akli melekelerinin yerinde olmadığının belirlendiğini, satış bedelinin murise verilmediğini ve davalı yedinde kaldığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere hissesine düşen bedelden şimdilik 10.000 TL'nin faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.Davalı, sağlığında murisin tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını bu nedenle anılan taşınmazın kendisine verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, 400.000 TL'nin 10.000 TL'sinin dava ve bakiye kısmının ıslah tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm; davalı tarafca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalının, ortak murisleri Ali Çelikoyar adına tapuya kayıtlı 1 numaralı parseli onun vekili sıfatıyla 24.7.2007 tarihinde üçüncü kişiye sattığı anlaşılmaktadır. Davacının bu davadaki alacak isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması, özellikle de, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranılması hukuksal nedenine dayandırıldığı çok açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (B.K. md. 390/2 ve TBK md. 506/2) Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K. md. 392/1 ve TBK 508. mad.) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler evleviyetle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır.Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında, vekil olan davalının, gerek hesap verme ve gerekse, özen ve sadakatle iş görme yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığının saptanabilmesi için, satış işleminin yapıldığı tarihteki koşullar ve özellikle taşınmazın o tarihteki değeri gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece taşınmazın değeri konusunda alınan bilirkişi raporunda, dava tarihindeki değer yönünden yapılan hesaplamaya göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın, davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığı 24.7.2007 tarihi itibariyle gerçek sürüm değerinin denetime elverişli bir şekilde saptanması, davalı vekilin müvekkiline karşı, saptanacak bu bedelle taşınmazı satma ve aldığı bedeli ona ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunun benimsenmesi, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik incelemeyle ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 6.831,00 TL harcın istek halinde iadesine, 11/07/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.